2025 yılı, küresel siyasetin yeniden şekillendiği, güç dengelerinin sarsıldığı ve uluslararası ilişkilerin derin bir dönüşüm geçirdiği bir dönem olarak tarihe geçiyor. Bu yazıda, dünya genelindeki önemli siyasi gelişmeleri ve bu gelişmelerin olası etkilerini ele alacağım.
🇺🇸 Amerika Birleşik Devletleri: Korumacılık ve İç Gerilimler
Eski Başkan Donald Trump’ın yeniden göreve gelmesiyle birlikte, ABD’de korumacı politikalar yeniden ön plana çıktı. Trump yönetimi, Çin’e %60’a varan gümrük tarifeleri uygulamayı planlıyor ve diğer ticaret ortaklarına da benzer önlemler getirmeyi düşünüyor. Bu durum, küresel ticaret akışlarını ciddi şekilde etkileyebilir ve yeni ekonomik blokların oluşmasına zemin hazırlayabilir.
İç politikada ise, federal çalışanların işten çıkarılmasını kolaylaştıran düzenlemeler ve üniversitelerdeki antisemitizmle mücadele kapsamında yapılan müdahaleler, ülke içinde tartışmalara yol açıyor. Harvard Üniversitesi’ne gönderilen ve 2,2 milyar dolarlık fonun dondurulmasına neden olan mektup, akademik özgürlük konusunda endişeleri artırdı.
🇷🇺 Rusya ve 🇺🇦 Ukrayna: Barış Arayışları ve Diplomatik Girişimler
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırıları devam ederken, barış çabaları da sürüyor. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin Odesa’ya yaptığı sürpriz ziyaret, ittifakın Ukrayna’ya olan desteğini yeniden teyit etti. Ancak, ABD’nin Sumy saldırısını kınayan G7 bildirisini imzalamaması, Washington’un Ukrayna’ya olan bağlılığı konusunda soru işaretleri yarattı.
Öte yandan, Suudi Arabistan’da düzenlenen ABD-Rusya zirvesinde, iki ülke Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesi için diplomatik yolları araştırma konusunda anlaşmaya vardı. Türkiye, gelecekteki barış görüşmelerine ev sahipliği yapma teklifinde bulundu.
🇪🇺 Avrupa Birliği: Liderlik ve İklim Mücadelesi
Avrupa Birliği, ABD’nin korumacı politikalarına karşı küresel ticaret düzenini yeniden şekillendirme çabasında liderlik rolü üstleniyor. AB, Çin gibi otoriter rejimlerin etkisini sınırlamak ve demokratik ülkeler arasında yeni bir ticaret düzeni oluşturmak için girişimlerde bulunuyor.
İklim değişikliği konusunda ise, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda Paris İklim Anlaşması’na bağlılıklarını yineleyerek, küresel ısınmayla mücadelede kararlılıklarını ortaya koydu.
🌍 G20 Johannesburg Zirvesi: Küresel Güney’in Yükselişi
2025 yılında Johannesburg’da düzenlenecek olan G20 Zirvesi, Afrika kıtasında gerçekleştirilecek ilk G20 toplantısı olma özelliğini taşıyor. “Dayanışma, Eşitlik, Sürdürülebilirlik” temasıyla düzenlenecek zirvede, kapsayıcı ekonomik büyüme, gıda güvenliği ve yapay zekâ gibi konular öncelikli gündem maddeleri arasında yer alıyor.
🤖 Yapay Zekâ ve Jeopolitik Etkiler
Google DeepMind CEO’su Demis Hassabis’in liderliğinde geliştirilen AlphaFold, protein yapılarını tahmin etme konusunda devrim yarattı. Bu gelişme, yapay zekânın bilimsel keşiflerdeki potansiyelini gösteriyor. Ancak, yapay zekânın askeri uygulamalarda kullanılması, etik sınırların yeniden değerlendirilmesini gerektiriyor.
🔥 Artan Siyasi Tansiyon ve Popülizm
2025 yılı, popülist ve aşırı sağ hareketlerin yükselişiyle karakterize ediliyor. Geleneksel siyasi sistemlere olan güvensizlik, bu tür hareketlerin güç kazanmasına neden oluyor. Bu durum, demokratik değerlerin korunması ve siyasi istikrarın sağlanması açısından yeni zorluklar ortaya çıkarıyor.
Sonuç Olarak:
2025 yılı, küresel siyasetin yeniden şekillendiği, güç dengelerinin değiştiği ve uluslararası işbirliğinin öneminin arttığı bir dönem olarak öne çıkıyor. Bu gelişmeler, sadece devletlerin değil, bireylerin de geleceğini etkileyecek nitelikte. Bu nedenle, dünya genelindeki siyasi gelişmeleri yakından takip etmek ve bu değişimlere uyum sağlamak, her zamankinden daha önemli hale geliyor.